GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Şubat 2018 Pazartesi

İçerde kazanıyor, dışarda kaybediyor… N’olacak bu iş?

 

Böyle bekliyordum, öyle de oldu…

95 yaşındaki Cumhuriyet Partisi’nin…

9’uncu Genel Başkanı Kılıçdaroğlu…

Bir kez daha güven tazeledi…

Altıok’un bir numarası olarak koltuğunu korudu…

Buraya yeniden döneceğiz ama önce geri vitese takarak hafiften bir zaman tüneline girelim…

***

Tarih: 10 Mayıs 2010 / Pazartesi…

Kaset işi patladı; Deniz Baykal istifa etti…

Tarih: 10 Mayıs 2010 / Pazartesi (Aynı gün…)

Gazeteciler Kılıçdaroğlu’na sordu:

“Önümüzdeki günlerde kurultay var, genel başkanlığa aday mısınız?”

Cevap:

“'Hayır hayır, öyle bir şey söz konusu değil… CHP kurumsal kimliği olan bir partidir. Kurumun yetkili organları görevdedir. Onların vereceği her karara bir partili olarak biz de uyacağız. Kesinlikle öyle bir şey yok…”

Tarih: 17 Mayıs 2010 / Pazartesi

CHP Grup Başkanvekiliğinden istifa eden Kılıçdaroğlu, 22-23 Mayıs’taki olağan genel kurultayda CHP Genel Başkanlığa aday olacağını açıkladı;  90 yıllık köklü bir geçmişi olan CHP'nin adaysız, eli kolu bağlı olmasının düşünülemeyeceğini söyledi…

Tarih: 17 Mayıs 2010 / Pazartesi (Aynı gün…)

CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıklayan Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini bildirdi…

***

Şu işe bakın ki, ilerleyen süreçte önce Önder Sav gitti…

Ancak Kılıçdaroğlu, son sekiz yıl içinde…

Dört olağan kurultay ile…

Dört olağanüstü kurultay’dan zaferle çıktı…

 

Buna karşın…

Yine sekiz yıldır “Ana Muhalefet Lideri” unvanıyla…

Üç genel seçimden…

Bir yerel seçimden…

Ve de…

Üç referandumdan “yenik” çıktı…

 

CHP Lideri olarak girdiği…

Son üç genel seçimde…

Toplayabildiği oylar yüzde 26’yı bile yakalayamadı…

 

Yine CHP Lideri olarak girdiği…

Tek yerel seçimde ise…

Türkiye genelinde toplayabildiği oyların oranı 27.8’de kaldı…

 

Kılıçdaroğlu’nun “lider” olarak yaşadığı ilk referandum 12 Eylül 2010’daki “Anayasa Değişikliği”ni içeriyordu… Muhalefetin “Hayır”ları yüzde 42’de kaldı…

 

İkinci Referandum 10 Ağustos 2014’te yaşandı… Cumhurbaşkanlığı seçiliyordu… CHP ve MHP’nin ortak adayı, ancak vatandaşın hiç tanımadığı Ekmeleddin İhsanoğlu, halkın oylarının ancak 38.4’ünü toplayabildi… Al sana bir hüsran daha…

 

Üçüncü referandumda “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” oylandı geçen sene (16 Nisan 2017) CHP iyi çalıştı ama “Hayır”lar 48.6’da kaldı…

Sonuç: Kılıçdaroğlu’nun CHP’si bir türlü Türkiye genelinde kazanamıyordu!

***

Şimdi…

O Kılıçdaroğlu yine “içerde” kazandı…

Sekiz yıldır olduğu gibi…

CHP’de “değişim” yine gerçekleşemedi…

Son Kurultay’da…

Allah var; Muharrem İnce adeta “şahin” kesildi; CHP’nin önünü açacak sözler de verdi ama…

Olmadı işte…

Yine Kılıçdaroğlu kazandı…

Türkiye genelinde senelerdir yüzde 25’te çakılıp kalan CHP…

Hep “Ana Muhalefet Ceketi” giymek istiyorsa…

Yapılacak bi’şi kalmıyor zaten…

Bu sonucu…

İsteyen delegeye bağlar…

Dileyen lidere…

Ancak…

Yıllardır Türkiye’de “sol”a, ancak dört seçmenden biri oy veriyorsa…

Ve vermeye de devam edecek gibi görünüyorsa…

Bu CHP, 100’üncü yaşını kutlarken bile…

Yüzde 25’e “eyvallah” der, bu böyle biline…

Sonsöz: “Ey gönül ses etme bekle! Ya nasip de, Rabbine bırak… / Mevlana…